Hak-İş Genel Lideri Arslan: Taban fiyat Türkiye’de yaşamak için kâfi değil
Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şubesinde sendika temsilcileriyle bir ortaya gelen Genel Lider Mahmut Arslan, kamudaki yüzde 2,5’lik ek artırım üzere belediyelerin de çalışanlarına ek artırım ve iyileştirmeler yapmasını beklediklerini söyledi.
Çalışanlarda genel olarak ekonomik bir tedirginlik olduğunu anlatan Arslan, Türkiye’nin olağandışı bir devir yaşadığını, yine olağanlaşma için hükümetin de mahallî idarelerin de Türkiye’deki özel bölümün de bu geçiş periyodunu barış içerisinde, birbirini üzmeden, kasvete sokmadan geçirmesi gerektiğini tabir etti.
Kayseri’nin 3 milyar doları aşan ihracat potansiyeli olduğuna dikkati çeken Arslan, şöyle devam etti: “Bu ihracat üretimle oluyor. Kim üretiyor? İşçiler, çalışanlar, bu kentin özel dal çalışanları alın terlerini, uğraşlarını birleştirip bir üretim yapıyor. Bu üretim yalnızca bu ülke için değil, dünyanın 150 ülkesine Türkiye ihracat yapılıyor. İhracat yapıyoruz, milyarlarca dolarlık gelir elde ediyoruz ancak emekçilere fiyata gelince, maalesef özel dalda taban fiyat seviyesinde bir fiyat planlaması var. Şayet sendika ve toplu iş mukavelesi yoksa, ne yazık ki taban fiyat seviyesinde bir çalışma hedefleniyor. Sayın Cumhurbaşkanımız yüzde 50 civarında taban fiyatı artırmasına karşın yüzde 50 minimum fiyatın artışı 4 bin 250 TL. Türkiye’de yaşamak için kâfi değil.”
Patronların iş yerlerini büyüttüklerini, yeni yatırımlar yaptıklarını aktaran Arslan, üretim yapanları desteklediklerini lakin çalışanların da haklarının ileriye taşınması gerektiğini vurguladı.
“İnsanlar çalışmak istiyor ancak minimum fiyatla çalışmak istemiyor”
Bütün organize sanayi bölgelerinin girişinde “işçi aranıyor” ilanları bulunduğuna dikkati çeken Mahmut Arslan, şöyle konuştu: “İnsanlar o ağır üretim koşullarında minimum fiyatla çalışmak istemiyor. Patronlar bize şikayette bulunuyor, ‘işçiler çalışmak istemiyor’ diye. Beşerler çalışmak istiyor lakin minimum fiyatla çalışmak istemiyor. Artık özel dal de sendikalı olmayan yerler de üretim yapan, ihracat yapan, ülkemize döviz kazandıran, istihdam kazandıran işletmelerimiz de 30-40 sene evvelki mantıktan vazgeçmeli. Beşerler diyor ki ben taban fiyatla çalışacaksam masraf bir alışveriş merkezinde çalışırım, grand tuvalet giyinirim, elimi kaynak makinesine sürmeden, tozun toprağın içinde uğraşmadan tıpkı fiyatı alırım diyor. Alışveriş merkezindeki de minimum fiyat alıyor, üretimdeki de bu olmuyor. Daima önümüze geliyor, ‘işçi gereksinimimiz var, çalışmıyorlar’. Niçin çalışmıyorlar diye bir sor, beşerler görüşmeye gidiyor, minimum fiyatı görünce öteki yerde çalışırım diyor. Türkiye 30 yıl evvelki Türkiye değil, artık çalışanlarımızın da gençlerimizin de beklentileri farklı. Eğitimleri yükselmiş, yeni meslekler edinmişler, bu arkadaşlarımız hayallerindeki çalışma modelini bekliyorlar. O vakit patronlarımızın de oturup bunu tekrar gözden geçirmesi gerekiyor. Bunu yapamazsak iş gücü piyasasını, taleplerle beklentileri uyumlu hale getiremezsek yazık olur bu ülkeye.”
Türkiye’nin amacının ihracat, üretim ve büyüme olduğunu vurgulayan Arslan, “Bunun için personele muhtaçlık var. Kayseri’de bile emekçi gereksiniminde zorluk varsa doğuya gerçek gidince daha büyük bir açık var. O vakit bunları ortadan kaldırmak için iş verenler taban fiyatın gerisine sığınmayacaklar. Biz ne kazanıyoruz filan demeyecekler, kar ortada, Türkiye rekor kırdı, ocak ayında ihracat sayılarımız 17 milyar doları geçti. Bunu kim oluşturuyor Türk özel dalı. Burada çalışanlar işçiler. Bazen vardiyaları 3 vardiyaya çıkardıkları halde yetiştiremiyorlar. Elektrik kesintisi oldu birçok aksama oldu.” diye konuştu.
