Türk mühendisler dövizli maaşın cazibesine kapıldı
Merve YİĞİTCAN
Pandemi sonrası tüm dünyada dijital yatırım harcamalarının çok süratli artması ve birebir vakitte yerinde çalışmanın mümkün olmasıyla iş hayatına yeterlice yerleşen coğrafyasızlık anlayışı, global yetenek kıtlığını da beraberinde getirdi. Birçok şirket başta yazılımcı olmak üzere mühendis takımlarını güçlendirmek istiyor. Yalnızca Avrupa’da 1 milyon yazılımcıya muhtaçlık olduğu iddia edilirken Türkiye’nin bu açığı 400 bin yazılımcı düzeyinde. Dünyadaki global yetenek kıtlığı dalgasına içerde eriyen Türk Lirası da eklenince, birçok Türk şirketi nitelikli çalışanlarını dövizle maaş teklif eden yabancı şirketlere kaptırmaya başladı. Yalnızca teknoloji değil, beyaz eşyadan otomotive teknolojinin ağır kullanıldığı birçok dalda bu sorun baş ağrıtmaya başladı.
CEO’ların birinci gündemi
DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulanan Vizyon 100 Platformu Kurucu Üyesi ve Dijital Stratejist Bülent Kutlu, dünyada global yetenek kıtlığının önemli boyutlara ulaşmaya başladığını söylerken, bu sorunun önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’de çok önemli halde hissedileceğini belirtti. 2017 yılında kurulan Vizyon 100 Platformu, tertipli aralıklarla gerçekleştirdiği Dijital CEO toplantılarıyla Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CEO ve genel müdürlerini bir ortaya getirip üst seviye yöneticilerin gündemini ve geleceğe dair öngörülerini paylaşmasına fırsat veriyor. Kutlu, bu toplantılarda global yetenek kıtlığı sıkıntısının çok fazla öne çıktığını, neredeyse tüm yöneticilerin birinci gündem unsurlarından biri haline dönüştüğünü tabir etti.
Pandemi sonrası patladı
Global yetenek kıtlığının ortaya çıkışını anlatan Kutlu, pandemi sonrasında bir anda tüm dünyada bütün şirketlerin dijital dönüşüme çok fazla ehemmiyet vermeye başladığını, yatırımlarını önemli düzeyde artırdığını, bu nedenle bir anda eleman gereksinimi ortaya çıktığını vurguladı. IT departmanlarını büyütmeye çalışan şirketlerin piyasadaki elemanları da almaya başladıklarını aktaran Kutlu, şirketlerin kendi ülkelerindeki çalışanlarla yetinmeyip farklı ülkelerde de mühendis arayışına girdiğini bildirdi. Bunda iş hayatında coğrafyasızlık kavramının da tesirli olduğunun altını çizen Kutlu, tüm bu gelişmelerinin global yetenek kıtlığını doğurduğunu tabir etti.
Büyük istifa dalgası
Tüm dünyada yazılımcı açığının varlığına işaret eden Kutlu, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Avrupa’nın 1 milyon yazılımcıya gereksinimi var. Almanya’da 750 bin yazılımcı var fakat hala yazılımcı ithal ediyorlar. Türkiye’de şu an 150-200 bin bandından yazılımcı istihdamı olduğu biliniyor. Lakin gereksinim 400 bin. Geçen yıl gerçekleştirdiğimiz tepede tüm CEO’lara ‘Yazılımcılarınıza önemli artırım yapın yoksa kaybedersiniz’ dedim. Artık tüm bunlara zayıf TL de eklenince yazılımcılarımızı, mühendislerimizi yabancılara kaptırmaya başladık. Önemli bir krizle karşı karşıyayız. Bu kriz önümüzdeki 5 yıl içinde Türkiye’yi çok önemli biçimde vuracak. Yalnızca yazılımda değil, bilişim ve teknolojide bu yetenek kıtlığını yaşayacağız. ABD’de başlayan ‘büyük istifa dalgası’nın tüm dünyaya yayılma ihtimali yüksek. Türkiye’de de başlayacağını iddia ediyoruz. Bu istifa dalgasını da global yetenek kıtlığı tetikliyor.”
“Zayıf TL bizi amaç ülke haline getirdi”
Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) Lideri Yaman Tunaoğlu, mühendis takımlarında yaşanan yaprak dökümüne dikkat çekiyor. Bu sorunun bilhassa teknoloji firmaları için önemli sorun teşkil ettiğine dikkat çeken Tunaoğlu, “Teknoloji firmaları son periyotta nitelikli eleman bulmakta zorlanıyorlar ya da mevcut çalışanlarını kaybediyorlar. Bunun sebebi de zayıf Türk Lirası” dedi. Mühendislerin bir kısmının yurtdışına çıktığını, bir kısmının da uzaktan yabancı şirketlere hizmet vermeye başladığını söyleyen Tunaoğlu, bilhassa TL’de yaşanan kayıpları gören yabancıların, Türk mühendislere dövizle maaş teklifl erini artırdığını kaydetti. Tunaoğlu, “Kalifiye eleman sorunu aslında Avrupa’da da var. Teknolojinin suratı bu tıp elemanlara gereksinimi artırdı. Bizim de muhtaçlığımız var. Fakat TL’nin zayıf olması Türkiye’yi bu alanda gaye ülke haline getiriyor. Bu da Türkiye’nin geleceği açısından çok riskli. O insanlara bizim gereksinimimiz var fakat onlar yabancı şirketler için çalışıyor” diye konuştu.
